Artık vay hallerine; kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir
değer karşılığında satmak için “Bu Allah Katındandır” diyenlere. Artık
vay, elleriyle yazdıklarından dolayı onlara; vay kazanmakta
olduklarına. (Bakara Suresi, 79)
Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini kitaba doğru eğip bükerler,
siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o
kitaptan değildir. “Bu Allah Katındandır” derler. Oysa o, Allah Katından
değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah’a karşı (böyle) yalan
söylerler. (Al-i İmran Suresi, 78)
Tevrat ve İncil’deki tahrifler, bu kitaplardaki tariflere göre
Allah’ı tanıyanların yanlış inançlara sahip olmalarına yol açmıştır.
Değiştirilmiş Tevrat ve İncil’de, hak din kitabını değiştirmeye cüret
edebilecek derecede Allah’a ve dinine duyarsızlığı ve belki de kastı
olan insanların, Allah’ı (Allah’ı tenzih ederiz) adeta bir insana
benzeterek eksiklikleri olan bir varlık şeklinde tanıttıklarını görürüz.
Oysa elbette ki Allah her türlü eksik sıfattan münezzehtir. Allah bu
konuyu Kuran’da şöyle açıklamıştır:
Andolsun, Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık; Bize hiçbir yorgunluk dokunmadı. (Kaf Suresi, 38)
Onlar görmüyorlar mı ki, gökleri ve yeri yaratan ve onları
yaratmaktan yorulmayan (Allah), ölüleri de diriltmeye güç yetirir.
Hayır; gerçekten O, herşeye güç yetirendir. (Ahkaf Suresi, 33)
Yukarıdaki ayetler Kuran’dan önceki İlahi kitapların değiştirilmiş
olduğunu açıkça göstermektedir. Dolayısıyla bu kitaplara göre inançlara
sahip olanların bir kısmının bu konularda yanlış yollara sürüklendiğini
ve Allah’ı gerçek vasıflarıyla tanıyamadıklarını ortaya koymaktadır.Kuran ise, Allah’ın koruduğu ve hiçbir şekilde değiştirilemeyeceği bildirilmiş, orijinal metni günümüzde mevcut bulunan Kutsal Kitaptır. Kuran, Allah Katında tek geçerli din olan İslam dininin kitabıdır. Ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:
Hiç şüphesiz, zikri (Kur’an’ı) Biz indirdik Biz; onun koruyucuları da gerçekten Biziz. (Hicr Suresi, 9)
Kim İslam’dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez. O, ahirette de kayba uğrayanlardandır. (Al-i İmran Suresi, 85)
Kuran’da, Hıristiyan ve Musevilerin Allah hakkındaki batıl inançları
da bildirilir ve bu inançların doğrusu anlatılır. Örneğin bazı
Hıristiyanların inancının temeli olan “Allah’ın Hz. İsa (as)’ı oğul
edinmesi” sapkınlığı (Allah’ı tenzih ederiz.), tam bir batıl inanç ve
Allah’a karşı iftiradan ibarettir. Bu gerçeği haber veren ayetlerde
şöyle buyrulur:
Dediler ki: “Allah oğul edindi.” O, (bu yakıştırmadan) Yücedir.
Hayır, göklerde ve yerde her ne varsa O’nundur, tümü O’na gönülden boyun
eğmişlerdir. Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O,
bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca “Ol” der, o da hemen
oluverir. (Bakara Suresi, 116-117)
Aynı konuda gerçekleri bildiren diğer bazı ayetler ise şöyledir:
Ey Kitap Ehli, dininiz konusunda taşkınlık etmeyin, Allah’a karşı
gerçek olandan başkasını söylemeyin. Meryem oğlu Mesih İsa, ancak
Allah’ın elçisi ve kelimesidir. Onu (‘Ol’ kelimesini) Meryem’e
yöneltmiştir ve O’ndan bir ruhtur. Öyleyse Allah’a ve elçisine inanınız;
“üçtür” demeyiniz. (Bundan) kaçının, sizin için hayırlıdır. Allah,
ancak bir tek İlahtır. O, çocuk sahibi olmaktan Yücedir. Göklerde ve
yerde her ne varsa O’nundur. Vekil olarak Allah yeter. (Nisa Suresi,
171)
Gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır. O’nun nasıl bir
çocuğu olabilir? O’nun bir eşi (zevcesi) yoktur. O, herşeyi yaratmıştır.
O, herşeyi bilendir. (Enam Suresi, 101)
Yine bazı Hıristiyanların inancında Allah, ilk anda yarattıktan sonra
herşeyi kendi haline bırakmış gibi tarif edilmektedir. Bu doğru
değildir ve sapkın bir inanıştır. Daha önce de belirttiğimiz gibi Allah,
her an yaratma halindedir ve kainat sürekli olarak O’nun kudreti
altındadır. O’nun dilemesi ve kontrolü dışında yeryüzünde hiçbir olayın
gerçekleşmesinin mümkün olmadığı ayetlerde şöyle haber verilir:
Ya da halkı sürekli yaratmakta olan, sonra onu iade edecek olan ve
sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile beraber başka bir ilah
mı? De ki: “Eğer doğru söylüyor iseniz, kesin-kanıt (burhan)ınızı
getiriniz” (Neml Suresi, 64)
Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti
altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, Kendisi’nden
sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, Halim’dir,
bağışlayandır. (Fatır Suresi, 41)
Allah, tüm bu ve daha burada bahsini geçirmediğimiz iftiralara karşı,
Kuran’da üstün vasıflarını tarif etmiştir. Bu da, söz konusu yanlış
inançlara sahip olanlara hem bir cevap olmuş, hem de onları Allah’ı
doğru tanımaya yönlendirmiştir.Herkes bilmelidir ki, Allah tektir, O’ndan başka İlah yoktur, O’nun benzeri yoktur, tüm eksikliklerden münezzehtir, her yeri kaplamıştır, herşeyin tek sahibidir, her an yaratma halindedir, insanlara çok yakındır, herşeye gücü yetendir, sonsuz merhamet sahibidir, sonsuz adalet sahibidir, din gününün (mahşer, hesap günü) sahibidir, herşeyi görür, işitir, bütün güzel isimlerin ve vasıfların sahibidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder