Hesap ve ceza (din) günü ne zaman?” diye sorarlar. (Zariyat Suresi, 12)
Size va’dedilmekte olan, hiç tartışmasız doğrudur. Şüphesiz din (hesap ve ceza) da mutlaka gerçekleşecektir. (Zariyat Suresi, 5-6)
Allah, insanları yaptıklarından sorumlu tutmaktadır. İmtihan olan
insan, hesap günü, dünyada işledikleriyle sorgulanacaktır. Hiçbir
yaptığının gizli kalmadığını, hesap günü tüm işledikleri ortaya
döküldüğünde görecektir:Size va’dedilmekte olan, hiç tartışmasız doğrudur. Şüphesiz din (hesap ve ceza) da mutlaka gerçekleşecektir. (Zariyat Suresi, 5-6)
O gün, orta yere çıkarlar. Onlardan hiçbir şey Allah’a karşı gizli
kalmaz. (Allah sorar:) “Bugün mülk kimindir? Bir olan, Kahhar olan
Allah’ındır.” Bugün her bir nefis, kendi kazandığıyla karşılık görür.
Bugün zulüm yoktur. Şüphesiz Allah, hesabı seri görendir. (Mümin Suresi,
16-17)
Dünyada insanların her zaman hak ettiklerinin tam karşılığını
almadığını görürüz. Allah, kimi insanlara dünyada süre vermekte ve
onların yaptıkları kötülüklerin karşılığını ahirette eksiksiz olarak
vereceğini bildirmektedir. Dünyada gayrimeşru işler işleyenlerin kimi
zaman fark edilememeleri, kimi zaman da kanundan kaçabilmeleri
nedeniyle, cezadan kurtulduklarını zannetmeleri büyük bir gaflettir. Bu
kişiler, hesap günü insanın hayatı boyunca tüm yaptığı işleri Allah’tan
gizleyemediğini göreceklerdir. Allah, Hafız (herşeyi hafızasına alan)
sıfatıyla, insanların her davranışını bilmekte ve meleklerine
kaydettirmektedir. Kuran’da bu gerçek şöyle bildirilmektedir:
Onun sağında ve solunda oturan iki yazıcı kaydederlerken, O, söz
olarak söylemeyiversin, mutlaka yanında hazır bir gözetleyici
vardır. (Kaf Suresi, 17-18)
Herşeyi en ince ayrıntısına kadar bilen, insanın söz olarak
söylediklerine de söylemeyip kalbinden geçirdiklerine de her an şahit
olan Allah, hesap günü, sonsuz adalet sahibi olarak insanları en ufak
haksızlığa uğratmadan yargılayacaktır:
Biz ise, kıyamet gününe ait duyarlı teraziler koyarız da artık,
hiçbir nefis hiçbir şeyle haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi bile
olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap görücüler olarak Biz
yeteriz. (Enbiya Suresi, 47)
Allah, sonsuz adalet sahibi olduğu gibi, sonsuz merhamet ve lütuf
sahibidir. İyi davranışta bulunanlara kat kat güzellikle karşılık vaat
etmekte, kötülük işleyenlere de hak etmiş olduklarıyla
cezalandırılacaklarını bildirmektedir:
Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katı vardır, kim bir
kötülükle gelirse, onun mislinden başkasıyla cezalandırılmaz ve onlar
haksızlığa uğratılmazlar. (Enam Suresi, 160)
Hesap anında insanlar, dünyada işlediklerini gösteren kitaplarının
kendilerine veriliş şekline göre, cennet veya cehenneme gireceklerdir:
Artık kimin kitabı sağ yanından verilirse, O, kolay bir hesap
(sorgu) ile sorguya çekilecek, Ve kendi yakınlarına sevinç içinde dönmüş
olacaktır. Kimin de kitabı ardından verilirse, O da, helak (yok olmay)ı
çağıracak, Çılgın alevli ateşe girecek. Çünkü o, (dünyada) kendi
yakınları arasında sevinçliydi. Doğrusu o, (Rabbine) bir daha
dönmeyeceğini sanmıştı. Hayır; gerçekten Rabbi, kendisini çok iyi
görendi. (İnşikak Suresi, 7-15)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder